
Oyuncular: Zeynep Aksu
(Lale), Fatma Karanfil (Gül), Sadri Alışık (Emin), Fikret Hakan (Dr. Ergun),
Cavidan Dora, Aliye Rona (Aliye), Aysel Gürel (Aysel), Erol Taş (şoför Osman), Şaziye
Moral, Nubar Terziyan (Gazino patronu), Handan Adalı, Sümer Tilmaç, Muazzez Arçay,
Nuri Tuğ, Kay-han Yıldızoğlu, Faik Coşkun, Erdinç Akbaş, Faik Coşkun, Merih
Deniz, Suna Gülendam, Nuri Tuğ,
(Kitabın içinden bir bölüm)
Romandan farklı yazılan
senaryoda film şöyle başlar:
Pavyon şarkıcısı olan ve babası belli olmayan bir
adamdan çocuk bekleyen kadının durumuna acıyarak onu kocasız ve doğacak çocuğunu
da babasız bırakmak istemeyen hayırsever şoför Osman’ın, evlenerek doğan
Lale’yi nüfusuna geçirir. Hemen yıllar geçmiş ve Lale fakülteyi bitirmiş
diplomasını almıştır.
Bu arada babası bildiği ve de hiç bir zaman öğrenemeyeceği
baba şoför Osman yaşlanmış ve hastalanarak kati istirahate çekilmek zorunda kalır.
Bu durumda Lale iş bulmak zorundadır.
Gazete ilanlarında besteci Emin Bey‟in villasında işe başlamak üzere tanışır
ve anlaşırlar. Burada neredeyse evlenecek yaşa gelmiş olan Gül‟ün (Fatma Karanfil) mürebbiyeliğini
yapacaktır. İlk görüşte iki kadın birbirlerini severler, baba Emin Bey‟de Lale‟nin terbiyesi ve dürüstlüğünden hoş-lanmış
ve çevresindeki çıkarcı zengin tabakaya mensup bir iki yakın dostlarının karşı çıkmalarına
rağmen, kızı Gül‟ün de onayı ile mürebbiye Lale ile evlenir. Ancak Gül‟ün baş dönmesi gibi bir rahatsızlığı
vardır. Fakülteden arkadaşının doktor olan abisi Ergun Bey‟e (F. Hakan) Gül‟ü muayeneye götürür. Ne var ki yapılan
tetkiklerde Gül‟ün
beyninde ur olduğu tesbit edilir. Tek tedavisi Gül‟ün şevkat ve sevgi ile günlerini geçirmesidir.
Durumu babadan saklayan Lale doktorla tele-fonla ve mektupla haberleşerek aldığı
talimatlarla Gül‟ü tedavi eder, Kısa zamanda Gül‟ün has-talığı geçmiş normal yaşantısına
ve sağlığına kavuşmuştur. Teşekkür etmek üzere doktorun muayenesine giden ve
onu öperek kutlamak isterken, bir asılsız ihbar alan Emin Bey tam bu öpme anında
yakalar (türk filmlerinin kaderi) ve işin aslını astarını öğrenmeden odayı terk
eder. Aslında Doktor ve Gül birbirlerini sevmekte ve evlenmek istemektedirler.
Bu olaydan sonra artık Lale koca evine dönemeyecektir. Çünkü kovulmuştur. Baba
evine giden genç kadın buradan da yaka paça üvey babası tarafından sokaklara atılır.
Alkole karşı bağımlılığı her geçen gün artan Lale komaya girerek hastaneye kaldırılır.
Hastanedeki doktorların Doktor Ergun Bey‟i aramasıyla tüm aile fertleri (Gül,
Ergun Bey ve Emin Bey) odaya doluşurlar. Ama artık Lale için her şey çok geçtir.
Girdiği komadan çıkamayarak yatağında son nefesini verir.
Roman özetinden de anlaşılacağı üzere, Gül verem hastasıdır
ve on beş yaşında ölür. Zengin, saygın bir adam olan Emin Bey‟in kızı Bibi (Binnaz) yabancı mürebbiyeler
tarafından yetiştirilir.
Emin Bey‟in karısı verem hastasıdır. Mürebbiye evin hanımını bir an
evvel öldürmek ve yerine geçmek için uğraşmaktadır. Kadın ölür ve mürebbiyenin
oyunu ortaya çıkar. Emin Bey kızının artık Türk kültürünü öğrenmesi için yabancı
mürebbiyelerin değil de Türk mürebbiyelerin eğitmesini istemektedir. Lale
okulunda birinci olur ve herkesin gözüne girer. Emin Bey‟în mürebbiyelik için verdiği ilanı görünce
başvurur ve kabul edilir. Olaylar gelişerek devam eder gider.
İzlediğim bu filmin ikinci versiyonunda filmin romanla (Leyla‟nın
mürebbiyeliği dışında) fazla bir ilişkisinin olmadığını gördüm. Ancak ilk çevirim
olan filmi izleme olanağım olmadığından, filmin romana ne kadar uygun olduğu
hakkında fikir sahibi olamadım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder